26 Mart 2009 Perşembe

2009 Serüveni Başlıyor...

25 Mart 2009, Çarşamba:


  • 2008 pembe tohumlarım,
  • Bulgaristan'dan gelen "bizim pembeler"in türünden tohumlar,
  • 2008 pazardan alınan, bizim "yerli domates" dediğimiz ve pembe domates karakteristiğinde olan tohumlar

ayrı ayrı etiketlenerek, kimisi viyollerde, kimisi düz kaplarda çimlendirilmek üzere torf ile buluştu...

Küçük bir sorunum var: bu kadar fideyi ekebileceğim bolll güneş alan, bolll suyu olan kocaman bir arazi bulmam gerekecek :)) çünkü mütevazi ve az güneş alan bahçemde bütün fidelere yer bulmam çok zor :((

24 Mart 2009 Salı

2008'e ait...



"2008 Darıca Pembeleri" ile ilgili sonuç bildirgesi:



  • Tohumların çimlendirilmesi, şaşırtılması, toprakla buluşması sürecinde herşey yolunda idi...
  • En sağlıklı 2 fide çok büyük 2 saksıya, diğer fideler ise toprağa dikildi...

  • Normal toprağın yanında torf, gübreli toprak ve koyun gübresi kullanıldı...

  • Toprakla buluşma sonrasındaki sulama - konuyla ilgili tüm yazılanlar dikkate alınarak- "kararınca" yapıldı...

  • Koyun gübresi ile ara ara şerbet yapıldı...

  • Zararlılara ve sineklere karşı "arap sabunu-z.yağı-su" karışımı ile mücadele edildi... bahçedeki diğer bitkilere, çiçeklere bile kimyasal değil, bu karışım kullanıldı...

  • "Yağsız süt" formülü uygulandı..
  • Güvercin gübresi çok büyük bir kovada suyla karıştırılarak 1 hafta kadar bekletildikten sonra, suyu süzülerek sulamada kullanıldı...

Pembe domateslerin yanı sıra bahçeye İstanbul-Yayalar Köyü'ndeki bir tanıdıktan alınan; sırık domates (yerli domates), biber, salatalık, patlıcan, fasulye fideleri de ekildi. Pembe domates fideleri bahçedeki en çok güneş alan (günde en fazla 3-4 saat) yere hazırlanan 2 ocağa dikildi. Yanına 2 ocak biberden sonra diğer sırık domatesleri ve onun da yanına diğer sebzeleri ekmek suretiyle, pembe domates fidelerinin diğer domatesler ile etkileşimi minimum düzeyde tutmaya çalışıldı...



    Bütün özene rağmen;

  • hemen hemen bütün domateslerin (pembelerim ve diğer sırık domates) alt kısımlarında siyahlıklar oluştu (sadece son hasattaki birkaç domates normaldi),
  • ayrıca arzu edilen hasata nitelik ve nicelik olarak ulaşılamadı,
  • bazı fidelerden hiç ürün alınamazken, bazılarından alınan ürün ise kalın kabuklu ve "pembe domates" olarak adlandırılması konusunda tereddüte düşüren cinstendi,

  • pembe domateslerin sadece iki fidesi toprağa yakın yerden meyve vermesine rağmen, diğerleri ya çok üstten meyve verdi veya hiç vermedi. (Bu konu ile ilgili eski bir bahçıvanın yorumu: "tohum toprağa en yakın olan domatesten alınır... eğer üstlerden alırsan tohumluğu, ondan çıkacak domateslerde yukarıda meyve verir...") Eğer bu tez doğruysa, tohum alınacak domatesler konusunda çok bilinçli olmamız gerektiğinin altını bir kez daha çizmemiz gerekiyor... zira koca bir senenin emeği ve gözünün içine baktığınız pembelerinizin bir türlü meyve vermemesinin yaratttığı büyük hayal kırıklığı kaçınılmaz olacaktır!)


  • (tüm bu sebeplerden dolayıdır ki, sadece 2 ayrı fidenin ürünü 2 pembe domatesten-toprağa en yakın mesafedeki domatesi olgunlaşmaya bırakıp- tohum alındı ama tereddütlerden dolayı kimseyle paylaşılamadı...)


    "2008 pembe domates serüvenim"in çok parlak geçmemesi nedeniyle bloguma yazmayı, yaşadıklarımı paylaşmayı devamlı erteledim... Taa ki bugüne kadar...

    Yeni serüven başlamadan, bu hayal kırıklığının sebeplerini bulmak isterim... Bunun için araştıracak ve bulduklarımı buradan paylaşacağım...

    Muhtemel sebepler:

    1. Üretimin Nitelik ve Nicelik olarak düşük olmasının sebebi, Pembelerin gün içerisinde güneş gördüğü saat toplamının -maalesef- 3-4 saati geçmemesi olabilir mi?
    2. Üretim yerinin "deniz kenarı" olması olabilir mi
    3. Az su- çok su/az gübreleme-çok gübreleme olabilir mi?
    4. Pembe domateslerin yanı sıra bahçeye -her ne kadar güvenilir bir yerden alınmış ve benzer bir tür olsa da- başka tür domates ekilmesi ile acaba "YANLIŞ" mı yapıldı :((
      Pembelerim bu "komşuluk"lardan olumsuz etkilenmiş olabilir mi? "
    (Bu konuda bir üreticinin de -sanırım 2007'de-benzer deneyimini okuduğumu hatırlıyorum.. Bulabilirsem linklerini buradan vereceğim)

    Araştırıyorum, paylaşacağım...